30 Nisan 2025 Çarşamba

Amsterdam'ın ünlü bisiklet markası Van Moof ve 2018 model Electrified S2

      






 Van Moof, Amsterdam merkezli Hollanda’da üretilen bir bisiklet markasıdır. 2009 yılında iki kardeş tarafından kurulmuştur, Hollanda’nın doğal yapısı gereği yoğun bir bisiklet kullanımı bulunmaktadır. Van Moof şehir içi ulaşımda kullanılmak üzere, minimalist yani oldukça sade bisikletler üretmektedir. Son yıllarda ortaya çıkan elektrikli bisiklet teknolojisine ayak uydurarak iki farklı modelden oluşan şehir tipi bisikletleri dizayn etmiş ve üretmiştir. 
Van Moof S2 

  Van Moof 2023 yılında S5 modelini duyurmuş fakat bir kaç ay sonra finans problemleri yaşadığı için iflas baş vurusu yapmıştır. İflas başvurusundan sonra McLaren Applied firmasının alt şirketlerinden biri olan Lavoie firması tarafından satın alınmış ve yeniden yapılandırmaya giderek yeni bir başlangıç yapmıştır. 

Van Moof iki farklı model tasarımı yapmıştır. S serisi ve X serisi 3. Nesile kadar devam etmiş S5 modeli ile birlikte A5 modeli ile X modeli yerine A model ismi kullanılmaya başlamıştır. S4 yada diğer model satışa çıkmamıştır.

S2 modeli ile başlayan bir çok teknik problem S3 modellerinde de devam etmiştir. Hatta S5 modellerinin bile ilk çıkan serilerinde teknik problemler bulunmaktadır. Lavoie firması yönetime geldikten sonra S5 ve A5 modelinin bütün aktif parçalarını incelemeye almış, gelen bir çok şikayet ve arıza kayıtları incelenmiş ve sorunlu parçaların yeniden tasarımları yapılarak daha sağlam parçalara geçişi sağlanmış bulunmaktadır. Şu an firmanın kendi sitesi ve yetkili servislerinde satılan modeller Van Moof 2.0 ismi ile satılmaya başlanmıştır. Özellikle mobil yazılım ve bisikletlerin firmware güncellemelerine özen gösterilmiş ve süratle yeni sürümler yayınlanmıştır.

Van Moof un oldukça güzel ve sade olan klasik tasarımı bulunmaktadır ve klasik üçgen şase S modellerin tamamında benzerdir. X modellerin dizaynı da farklı olmakla beraber A serisinde değişmiştir.

Ben 2020 yılında ilk defa S2 modelini gördüğümde çok beğenmiştim fakat yeni fiyatları 2500 euro civarında satılıyordu. Tabii ki bu fiyat benim için oldukça yüksek bir meblağ olduğu için ikinci el ürünlere bakmaya başladım. Fakat zamanla S2 modellerde ortaya çıkan arızalar sebebiyle arızalanan bisikletlerin tamirinin zor ve firmanın iflasa gitmesi sebebi ve parça bulmanın zorluğu bu modellerin piyasasını neredeyse 10/1 e kadar düşürmüştü. Bende bu fırsatı değerlendirerek arızalı bir modeli uygun bir fiyata satın aldım. Birkaç müdahale ile şimdilik sorunsuz kullanmaya başladım.

Van Moof S2 hakkında biraz bilgi vermek gerekirse; 

     Motor ve Güç: 250W'lık bir motor ile donatılmıştır ve 40 Nm tork sağlamaktadır. Motor ön tekerleğe bağlıdır.

     Batarya: 36V 504 Wh kapasiteli şase içine entegre bir bataryaya sahiptir. Tam şarj ile yaklaşık 60-150 km arasında bir menzil sunar (kullanım tarzına bağlı olarak değişmektedir).

     Akıllı Özellikler: 

        o Kick Lock: Arka tekerlekte yerleşik bir kilit sistemi vardır, tek bir dokunuşla bisikleti kilitlemenizi sağlar. Bisiklet hareket ettirilirse alarm devreye girer.

        o Hırsızlık Koruması: GPS izleme ve alarm sistemi ile donatılmıştır. Bisiklet çalındığında, VanMoof'un "Peace of Mind" hizmeti devreye girer. (Ücretli servisti ve şuanda bu servis bulunmamaktadır.)

        o Turbo Boost: Anlık hızlanma ve kalkış için bir düğme ile ekstra güç sağlar.

     Tasarım: LED ön ve arka ışıklar şase üzerine entegre edilmiştir. Batarya ve diğer elektronik bileşenler şase içinde gizlenmiştir, ışıklar sensor ile karanlık ortamlarda otomatik yanacak şekilde ayarlanabilmektedir. Hız ve pil durumunu gösteren dijital ekran sele altı yatay boru üzerine yerleştirilmiştir. Bisiklet zili ve alarm dijital ses olarak speaker üzerinde verilmektedir.

Vites Sistemi: Otomatik 2 viteslidir. 20 km hıza ulaştığınızda otomatik olarak 2. Vitese geçer.

Bağlantı: Van Moof uygulaması üzerinden Bluetooth ile bağlanabilir, bu sayede sürüş verilerini takip edebilir ve bisiklet ayarlarını yapabilirsiniz. Bisiklet kilidini açabilir, pil seviyenizi görebilir, Işık ayarlarınızı yapabilir, Pedal destek gücünü 1 – 4 güç aralığında ayarlayabilirsiniz.

        Holland oldukça düz bir ülke olduğu için ben genellikle pedal destek gücünü 1 - 2 aralığında kullanıyorum. Eğer köprü yada benzeri yokuş tırmanmak gerekirse Turbo Boost düğmesine basarak extra güç kullanıyorum. Tabiki bu sayede bisikletin menzili daha fazla uzamakta.

        Lavoie firmasına başarılar dilerken, eğer yüksek kalitede ve düşük arıza oranlarına sahip bir dönem başlatabilirlerse piyasada tekrar hak ettiği yere gelecektir. Özellikle Japonya ve Amerika piyasaları onlar için oldukça önemli bir pazar. Çin markalarının neredeyse üçde bir fiyatına ürün satmaları gerçekten Avrupa markalarını zor durumda bırakmakta. Avrupa markalarını kurtaracak en önemli şey kullanılan parçaların kalitesi ve satış sonrası parça ve tamir olanaklarının bolluğu olmalı. 


3 Şubat 2025 Pazartesi

İkinci El Elektrikli Araç alımında dikkat edilecek en önemli husus pil sağlık durumu (SOH)

 Seneler geçtikçe ikinci el elektrikli araçlarda araba galerilerindeki yerlerini almaya başladı. Fakat yepyeni bir teknolojiye sahip olan bu araçları satın alırken dikkat edilmesi ve mutlaka sorulması gereken şey aracın pilinin sağlık durumu yani SOH (State of Health).

Ayı cep telefonlarındaki gibi elektrikli araçlarında pillerin ömrü var. Yüzlerce kez şarj edilebilmesi, yüksek hızda şarj edilmeleri, pillerin ömürlerini zaman içinde azaltıyor. Örnek olarak, sahibi olduğum Renault Zoe 2020 model ve 52Kw pile sahip. 2024 yılında satın aldığımda hemen OBD2 cihazım ile kontrol ettim ve neredeyse 4 yaşındaki aracın 13.000km de SOH durumu %99 idi. Yani neredeyse hiç gerileme olmamıştı. Yine geçen günlerde birebir aynı model bir ZOE'nin 75.000km de yapılan SOH testinde %92 pil durumunda olduğunu gördüm. Bu değerler oldukça iyi değerler. 

Renault elektrikli araçlarında kullandığı pillere 8 yıl yada 160.000km garanti veriyor. 8 yıl içinde aracınızın SOH değeri  %60'ın altına düşerse pili değiştireceğini söylüyor. Eğer yukarıda ki değerler her araç için geçerli olursa pillerin ömrü oldukça iyi demektir.

Diğer önemli bir konu ise pillerin ömrünü belirleyen bir kaç değişkene dikkat edilmesidir. Elektrikli araçların pilleride diğer bir çok pil çeşidi gibi aşırı ısıya karşı hassastırlar. Ayrıca yüksek hızda şarj işlemi de pillerin ömürlerini azaltmaktadır. Yeni yapılan çalışmalar ile bu iki sorun aşılmak üzere fakat konumuz mevcut elektrikli araçlar olduğu için bu konuya girmiyoruz. 

Eğer elektirkli bir araca sahipseniz bu iki konuya dikkat etmenizi bir çok uzman önermektedir. Kısaca özetlemek gerekirse, gerekmedikçe düşük hızlarda şarj etmek, aşırı sıcaklarda şarj işlemini akşam saatlerine ertelemektir. Bazı pil türleri için ise pilin şarj miktarını %20 nin altına düşürmeden yeniden şarj etmek, uzun süreli park etme işleminde %80-%90 arası şarj ile aracı parka almak önerilmektedir. 

Elektrikli araçlar ile yepyeni alışkanlıklar ve araç kültürü oluşmaya başladı. Artık yeni deneyimler ve öneriler oldukça yoğun bir şekilde tartışılmaya başlanacaktır. 

İyi seyirler dilerim.

28 Kasım 2024 Perşembe

En Çok Kullandığım Bilgisayar Komutları 1

 Otuz seneden fazla bilgisayarlar ve diğer teknolojik cihazlar ile iç içe bulunduğum için bir çok kez tamir ve bakım yaparken kullandığım komutlar oldu. Bu bloğumda bunları sizler ile paylaşacağım. Kullandığım en eski işletim sistemi MS-Dos 5.0 sürümüydü. Bunun yanında o yıllarda IBM-Dos da hatırlıyorum fakat çok kullanma fırsatım olmadı. Aklımda ki bütün komutları buraya yazmam imkansız olacaktır. Ben daha çok benim önem verdiğim ve sürekli kullanılmayan komutlara yer vereceğim.

Son yıllarda command prompt olarak adlandırılan CMD terminal ekranı önce Powershell e dönüştü daha sonra windows 11 ile birlikte de Terminal ismi kullanılmaya başlandı. Burada dikkat etmemiz gereken en önemli konu, terminal yada powershell ekranını açarken mutlaka yönetici hakları ile çalıştırmak olmalı. Bazı komutların sadece bilgi verme özellikleri için yönetici hakkı gerekmeyebilir. Fakat duruma göre uygun mod ile çalıştırmanız gerekecektir.

Komut 1:

Powershell command:

    Get-WmiObject win32_bios  

CMD command:
    wmic bios get smbiosbiosversion  

Bu iki komut sayesinde bios güncellemesi yapmadan önce mevcut bios sürümünü kontrol ediyorum. 

Dikkat: Bios güncelleme işlemi riskli bir işlemdir. İşlem sırasında herhangi bir sorun olursa cihazınızın anakartı bozulabilir. Çift bios'a sahip cihazlarda anakartı kurtarma imkanı vardır. Kullanılmakta olan ve hassas program ve dosyaların bulunduğu kritik cihazlarda yapılmamalıdır yada yedekleme işlemi sonrası yapılmalıdır. Otuz sene içinde ben üç defa başarısız güncelleme ile karşılaştım.


Komut 2:

Diz üstü bilgisayarlar günümüzde en çok kullanılan cihazlar durumunda. Bu yüzden pil kullanımı gerekli ve bu cihazların pil durumlarını çoğu zaman hemen görmek imkansız. Ya üretici firmanın sunduğu bir program yada bunun için özel yazılmış programlar gerekiyor. Fakat windows bizlere laptop'unuzda ki pilin durumun raporlayabilecek bir komut sunuyor. Bu komut çalıştırıldığında sabit diskinize bir rapor dosyası oluşturup size pilinizin durumu hakkında gelen bilgi veriyor. Pratik olduğu için özellikle kullanmayı tercih ediyorum.

CMD command:

    powercfg /batteryreport  


Komut 3:

Bir çok bilgisayarın sabit disklerinde hala MBR partition table kullanılmakta. Tabii bu oldukça eski bir teknoloji.
Yeni nesil bilgisayarların sabit disklerinin tamamı artık GPT partition table ile formatlanmış bir şekilde geliyor. Yıllardır kullanımda olan bilgisayarların MBR partition table ayarlarının GPT sistemine dönüştürülmesi tavsiye ediliyor. Eğer bilgisayara yeni Windows kurulacaksa bu işlem BIOS üzerinde Secure Boot özelliği açıldıktan sonra sabit diskin GPT olarak formatlanması ile çözülüyor. Eğer mevcut kurulu bir sistem üzerinde bu işlem yapılacaksa bunun için MBR2GPT.exe komutu kullanıyoruz.

Bilmemiz gerekenler:

Bitlocker ile şifrelenmiş disklerde geçici süre için Bitlocker durdurulmalı.

Windows içinden kullanıldığında /allowFullOS parametresi eklenmeli.

Windows Preinstallation Environment (Windows PE) modunda kullanılması önerilir.

MBR den GPT ye dönüşümden sonra mutlaka BIOS içinden Secure Boot özelliği açılmalı.

Düzgün bir şekilde bu işlemin tamamlanabilmesi için recovery partition oluşturulması da tamamlanmış olmalı.

Windows 10 dan daha eski işletim sistemleri bu işlemi desteklemiyor bu yüzden önce işletim sistemi Windows 10 yükseltilmeli.

Bu yukarıdakiler genel bilgilerdir. Bu komutun detayları oldukça teknik bilgiler muhteva etmektedir. İleri seviyede müdahale için teknik bilgiler Microsoft sitesinden ulaşılabilmektedir.

CMD Command:
    mbr2gpt.exe /convert /validate /disk:0

Eğer bu komutu Windows içinden verirsek onuna allowFullOS parametresini eklemeyi unutmamak gerekiyor.

Bir diskin GPT yada MBR partition table a sahip olup olmadığını fdisk komutu ile görülebilir.

    Fdisk

Daha sonra
    list disk

Sistem size bilgisayarınızda ki bütün diskleri listeleyecek ve listenin en sağ bölümünde GPT başlığının altında * işareti olan disklerin zaten GPT olduğunu göreceksiniz. Aksi takdirde MBR dir.

Bu işlemi Powershell ile yapmak isterseniz,

    Get-Disk | ft -Auto

Ayrıca Powershell içinde kullanılan Diskpart.exe dosyası çalıştırılıp list disk komutu verilerek yine disklerin GPT yada MBR şeklinde hazırlandığını görebiliyoruz.

    Diskpart.exe  

    List Disk  

21 Ağustos 2024 Çarşamba

2020 Renault Zoe R110 52Kw deneyimlerim 3 ( Uzun süreli tatillerde aracın park edilmesi)

 Elektrikli otomobillerin uzun süre kullanılmaması durumunda neler yapılması gerektiği artık daha çok sorulmaya başladı. Genel olarak bir iki aylık sürecek atıl kalma dönemi çok sorun olmadığı belirtiliyor. Fakat daha uzun süre kullanılmayacaksa dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunmakta.

Bu yaz tatili için 5 hafta kadar arabamızı park edip atıl durumda bırakmamız gerekti. 5 hafta sonunda ise arabamızda ve pilinde ne gibi bir değişim olduğuna baktım ve aşağıda ki bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum.



1- 11-07-2024 tarihinde arabamızı %100 şarj ettim.

2- Hava sıcaklığı ortalama 20 derece idi.

3- %100 doluluk oranında 382km yol yapabileceğimi aracın yol bilgisayarında gördüm.

4- 16-08-2024 tarihinde arabamızı tekrar otoparktan almak için geldim.

5- Hava sıcaklığı ortalama 26 derece idi.

6- Pil doluluk oranı hala %100 görünüyordu.

7- Yapabileceğim km ise 375km ye düşmüştü.

8- Cep telefonumda kurulu olan Renault App için gerekli bağlantı çalışmıyordu ve ilk iki gün sistem online duruma geçemedi. 

9- Üçüncü gün Renault App tekrar çalışmaya başladı.

İnternette okuduğum bazı kaynaklarda pil doluluk oranının % bir kaç oranda düşebileceği yönünde idi. Fakat bende neredeyse hiç düşüş olmadığını görünce gerçekten şaşırdım. Sadece küçük bir miktar yapabileceğim km de düşüş olmuştu. Bu oldukça iyi bir performans.

Çok daha uzun süreli kullanmama durumlarında ise pilinizi %100 şarj etmeniz tavsiye edilmiyor. Bunun için planlı ve miktarlı şarj özelliği kullanılması daha doğru olduğu belirtiliyor. %80 lik doluluk oranından daha fazla şarj edilmemesine dikkat edilmesi isteniyor. Yeni nesil otomobillerde bu özellik mevcut ve araç içi yada mobil uygulamadan miktarlı şarj ayarlaması yapılabiliyor.

Burada bir zorluk çıkıyor karşımıza, Bir çok elektrikli otomobil yollarda ve otoparklarda park halinde bırakılıyor ve aylarca sürecek bu atıl dönemde şarja bağlama imkanı olmayabiliyor. Bu durumlar için önümüzde ki dönemlerde ne tür önlemler alınacak tam olarak bilemiyorum. Fakat kendi otoparkı yada kapalı yeri bulunanlar daha şanslı çünkü şarj kablosunu araca bağlı bir şekilde bırakmaları sayesinde otomobil gerekli miktarda şarj işlemini yapıp pili şarj edebilecektir.


25 Haziran 2024 Salı

Apple icloud yedekleme nedir? Ne değildir!

 Selamlar arkadaşlar,

Cep telefonları artık bilgisayarlarımızdan daha önemli bir cihaz durumuna geldi. Özellikle büyüyen veri depolama hafızaları yüzünden onbinlerce fotoğraf, video ve diğer önemli bilgilerimizi telefonlarımızda saklamaya başladık. 

Bildiğiniz gibi apple icloud yedekleme özelliği başından beri 5GB lik yedekleme özelliği ile birlikte ücretsiz olarak cep telefonumuzun yedeğini yapmaktaydı. Bu ilk dönemler için bir çok kişi için yeterli bir depolama alanı iken artık yeterli olmamakta. Bugün sizlere icloud hakkında bazı pratik bilgiler verip, kafa karışıklığına sebep olan çalışma teorisini açıklayıp başka hangi tür yedeklemeler yapılabilir onu anlatmaya çalışacağım.

İlk ve en önemli ayrıntı icloud yedekleme özelliğinin cep telefonunuzun birebir anlık bir yedeği olduğunu bilmenizdir. Bunun anlamı şudur; Anlık olarak cep telefonunuzun aynalama yöntemi ile icloud üzerine yedeklemesinin yapılmasıdır. Bu yedekleme bire bir şekli ile yapıldığı için bugünkü yeni çekilen resim ve video ve diğer verileriniz mevcut hali ile yedekleme yapılmaktadır ve sildiğiniz her şey yine bir sonraki yedekleme işlemi ile icloud daki kopyasıda silinmektedir. 

Bir çok kişinin kafası burada karışmaktadır. Cep telefonunda yer kalmadığı için nasıl olsa icloud da da yedeği bulunmaktadır diye düşünülmektedir. Halbuki eşleşme özelliği sebebiyle cihazınızdan sildikleriniz icloud dan da silinmektedir.

Halbuki bu işlem, cep telefonunuz yada tabletinizin ani bozulma, çalınmasına karşı önlemdir. Böyle bir durumda cihazınızın en son haline geri dönme şansını elde edersiniz.

Peki sürekli olarak çektiğiniz bu resimleri 10 yıl sonra yeniden bakmak istediğinizde ne olacak? Yada kendi fotoğraf arşivinizi nasıl yapacaksınız?

Benim bu konuda  iki tavsiyem bulunmakta:

1- Kendi bilgisayarınıza yada harici bir diske bütün eski resimlerinizin bir kopyasını olmak.

Yani web üzerinden belli aralıklarla icloud sitesine giriş yapıp, orada ki bütün dosyaların bir yedeğini bilgisayarınıza yada harici bir diske düzenli olarak indirmek ve saklamak. Harici diskinizin aniden bozulması yada çalınmasından korkuyorsanız o zaman mutlaka dvd ler üzerine kayıt edip saklamak.

2- En çok beğendiğiniz resimleri kağıt üzerine bastırmak ve foto albümler oluşturmak. Çünkü dijital olan bir veri artık mahrem değildir. Çalınabilir, bozulabilir, kaybolabilir.



18 Nisan 2024 Perşembe

Elektrikli araçlar niçin kendi elektriklerini üretip yolculuk sırasında kendi kendilerini şarj etmiyorlar?

Belki de günümüzde en çok sorulan sorulardan birisi, elektrikli arabaların yolda giderken kendi elektriklerini üretip binlerce km yol yapabilmeleri ve pillerini şarj edebilmeleri hakkındadır. Bisiklet lambalarına bağlanan küçük dinamolar nasıl ki lambaya elektrik sağlıyor bu aynı şekilde arabalara da uygulanamaz mı? İşte bugün sizlere basitte olsa bunun niçin yapılmadığı, sorunun nereden kaynaklandığını kısa bir yazı ile açıklamak istiyorum.

Elektrikli otomobiller, çevre dostu olmaları ve düşük çalıştırma maliyetleri nedeniyle son yıllarda baya bir popülerlik kazandı. Şimdi geleneksel otomobiller ile elektrikliler arasında bir karşılaştırma yapalım;

Alternatörün yani şarj dinamosunun çalışma prensibi: Alternatör, mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştüren bir cihazdır. Geleneksel yakıtla çalışan araçlarda, aküyü şarj etmek, ışıklar ve klima gibi elektrikle çalışan sistemlere güç sağlamak üzere elektrik üretmek için kullanılır. Aracın motoru çalışınca dönmeye başlayan krank ile alternatör de aracın motoruyla birlikte döner.

Elektrikli arabaların çalışma prensibi: Elektrikli otomobiller, içten yanmalı bir motor yerine yüksek kapasiteli pillerle beslenen güçlü elektrik motorları tarafından hareket etmektedir. Bu piller, elektrik motorlarına güç vermek için kullanılan elektrik enerjisini depolayarak aracın hareket etmesini sağlar. Pillerin enerjisi azaldığında, araca yeniden güç sağlamak için yeniden şarj edilmeleri gerekir. Elektrikli araçlar neden kendilerini bir alternatörle şarj edemez? sorusu burada sorulmaktadır. Geleneksel araçlar ile elektrikli otomobiller arasındaki temel fark, güç aktarma organlarında ve enerji üretme yöntemlerinde yatmaktadır. Geleneksel otomobillerde alternatörü çalıştırmak için mekanik enerji üreten bir içten yanmalı motor bulunurken, elektrikli otomobillerde yalnızca hareket etmek için elektrik kullanan elektrik motorları vardır. Alternatörler elektrikli araçların akülerini şarj etmek için yeterli değildir çünkü bu araçların akülerini şarj etmek için gereken miktarda elektrik çok fazladır ve bunu normal bir dinamo üretemez. Elektrikli arabalar sürüş sırasında bir alternatörün üretebileceğinden çok daha fazla elektrik sağlayabilen güçlü pil sistemleri gerektirir. Ayrıca, elektrikli bir otomobilde alternatör kullanılması ek direnç ve verimsizlik yaratarak aracın menzilini azaltacaktır. Alternatörün eklenmesi ayrıca aracın ağırlığını artırarak genel performansını ve verimliliğini etkileyecektir. Bunu şuna benzetebiliriz: Klima kullanımı yakıt tüketimini etkiler yada arabanızın camlarının hepsini açtığınızda yakıt tüketiminizin artması gibi...

Elektrikli otomobilleri şarj etmek için hangi alternatif yöntemler kullanılır?: Elektrikli otomobilleri şarj etmek için, bu araçlara alternatörlerden daha uygun olan çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. En yaygın yöntemlerden birisi, elektrikli otomobil pillerinin yüksek hızda şarj edilmeleridir. Bu sebeple AC şarj cihazları artık özelliklerini yitirmiş onların yerine otoyol ve benzin istasyonlarında DC yüksek hızda şarj teknolojilerine geçilmeye başlanmıştır. Diğer bir teknik ise, aracın hızlandıktan sonra durmak için yavaşlamaya başladığı sırada oluşan kinetik enerjinin yeniden geri kazanıldığı ve aküleri şarj etmek için elektriğe dönüştürüldüğü rejeneratif frenleme yöntemidir. Bu yöntemler elektrikli otomobilleri şarj etmek için alternatör kullanmaktan çok daha verimli ve pratiktir. Aktif olarak kullanıldığında Regen tekniği %20 ye yakın pilleri yeniden şarj ettiği gözlemlenmiştir. Bu tam dolu pil ile 500km yol yapmaya neredeyse 100km extra km eklemektir. Burada unutulmaması gereken konu uzun yolculuklarda Regen tekniği sürekli sabit hızla gidildiği için daha az kullanıldığıdır. Şehir içinde Regen tekniği daha çok kullanılmaktadır. 



21 Mart 2024 Perşembe

2020 Renault Zoe R110 52Kw deneyimlerim 2

 Tekrar merhabalar,

Bildiğiniz gibi Zoe 2012 yılından beri üretilmekte olan bir araç. 2024 mart ayı sonu itibariyle de üretimden kaldırılacak. Yerine efsane Renault 5 modelinin elektrikli hali üretilmeye başlayacak. Önümüzde ki yaz aylarında Avrupa sokaklarında görülmeye başlayacaktır. 

Renault 5 aslında Zoe nin pil sistemi hatta şase sistemini bile kullanacaktır diye düşünüyorum. Artık artan rekabet sebebiyle her model için yeni bir alt yapı dizayn etmenin imkanı kalmadı.

Zoe modelinin üzerinde 12 voltluk bir aküsü mevcut. Bu akü ışıklandırma, müzik sistemi, merkezi kilit sistemi, havalandırma ve klima gibi elektrikle çalışan cihazları besliyor. Şarj işlemi ise ana pil üzerinden yapılmakta. Bu akünün ömrü aşağı yukarı 4 yıl ve değişmesi gerekiyor. Kullanmakta olduğum Zoe 2020 model ve bu nisan ayı başında değiştirmem gerektiğini Renault uygulamasından gördüm. Fakat kışın soğuk günlerinde zayıflayan aküler daha çabuk kullanılmaz duruma geldiği için ocak ayı başında değiştirmem gerekti. 

Bir soğuk sabah günü arabanın yanına gittiğimde aracın kapılarının çalışmadığını fark ettim. Uzaktan kumandanın içine yerleştirilmiş durumda ki anahtar ile kapıyı açmama rağmen arabada hiç elektrik olmadığını anladım. Tabiki gece sıfırın altına indiği için akünün üzerinde güç kalmamıştı. Hemen bir tane yeni 12V akü satın aldım ve arkadaşım ile değiştirdim. Değiştirme işlemi bittiğinde araç ekranında bir hata mesajı çıktı. "Şarj yapmak imkansız" hatasını görünce baya bir korku yaşadım. Hemen internetten hata mesajının ne anlama geldiğine baktım ve çok büyük masraflaradan bahsediliyordu. Biraz daha araştırınca 12V akü değişimi sırasında bazen bu şekilde hata çıkabileceğini okudum. Hemen akü kutup başını çıkartıp bir kaç dakika sonra tekrar takmam gerektiğini gördüm. Bu işlemi yaptım ve hata mesajı kayboldu. 

Her ne kadar 12 yıldır  üretimde olmasına rağmen Zoe'nin de kendine has bazı sorunlarının olduğunu yavaş yavaş anlamaya başladım. Soğuk havalarda cep telefonum üzerinde sabah yola çıkmadan 15 dakika önce aracı ısıtma özelliğini kullanmak istedim fakat bir türlü sistemi kullanamadım. Ayrıca Easy-Link radio sisteminin update özelliğinin de tam olarak çalışmadığını gördüm. Renault ile irtibata geçtim fakat aracımı bir servise götürmemi ve yazılım güncellemelerini yaptırmamı ve bunun ücrete tabi olduğunu söylediler. Ayrıca aracın pil durumu ve ne kadar daha km yapabileceğimi gösteren bu programında bu işlemi belli saatler dışında düzgün yapamadığını gördüm. Son günlerde okuduğum haberlere gore Easy Link deki teknik bir sorun yüzünden mümkün olduğunca update yapılmaması gerektiği söyleniyor. Sistemde ki oluşacak arızanın çözümü komple radio sisteminin değişmesi ki bunun fiyatı 1400 euro gibi bir masraf demek.

Kısacası bu kadar senedir üretilen bir aracın en basit özelliğinin bile düzgün çalışmaması beni şaşırttı. 

Genel olarak iyi bir olduğu kanısındayım. Tabiki üretiminin tamamen bitmesi biraz üzücü. Henüz uzun yola çıkmadığım için bu konuyu daha sonraya saklıyorum. Önümüzdeki günlerde yeni bilgileri paylaşacağım.